Bu yazımda uzun süredir beklenen E-Ticaret Kanunu’nun detaylarını ele aldım. Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki Kanun’un birçok maddesinden ne yazık ki tam olarak ne kastedildiği anlaşılamamaktadır. Kanun kapsamında 2 yönetmelik çıkacağını anlıyoruz. Umarız ki bu yönetmelikler çıktıktan sonra aklımızda soru işareti bırakan bu konular da aydınlanmış olur.
E-Ticaret Kanunu her türlü elektronik ticareti kapsayan çatı bir metindir. Yani B2C, B2B ve C2C bağlamda e-ticaret yapan tüm gerçek ve tüzel kişiler bu kanunun kendilerine uygulanabilir yükümlülüklerini yerine getirmekle mükelleftir.
Net olan şu ki Kanun’un yürürlük tarihi olan 01.05.2015 sonrasında ön onay alınmaksızın elektronik yollarla pazarlama faaliyeti yapılması büyük sorun olacak ve Alıcı’dan ön onay almadan ticari elektronik ileti gönderenler hakkında idari para cezaları verilecek.
Aşağıda tüm kanun maddelerini herkesin incelemesi açısından tek tek verdim. Maddelerin altlarında da “Uygulama” başlıklı kısımda maddeden ne anlaşıldığını, “Eleştiri” başlıklı kısımda da madde ile ilgili potansiyel anlaşılmayan noktaları yazdım.
Yönetmelikler çıkmadan bu kanunu tam olarak anlamamız ne yazık ki mümkün olmayacak. Umarım yürürlük tarihi olan 01.05.2015’ten evvel bu yönetmelikler yayımlanır ve tüm sektör hazırlıklarını önünü görerek yapabilir.
Kanun No: 6563
Amaç ve Kapsam
MADDE 1 – (1) Bu Kanunun amacı, elektronik ticarete ilişkin esas ve usulleri düzenlemektedir.
(2) Bu Kanun, ticari iletişimi, hizmet sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcıların sorumluluklarını, elektronik iletişim araçlarıyla yapılan sözleşmeler ile elektronik ticarete ilişkin bilgi verme yükümlülüklerini ve uygulanacak yaptırımları kapsar.
Uygulama
Kanun Koyucu 1.madde içeriğinde 6563 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemelerin elektronik ticarete ilişkin olduğunu ve Kanun’un hizmet sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcıları, elektronik iletişim araçlarıyla yapılan sözleşmeleri ve elektronik ticarette bilgi verme yükümlülüklerini kapsadığını belirtmektedir. Yine 6563 sayılı Kanun ile yapılan düzenlemelere aykırı davranışlara ilişkin yaptırımlar da Kanun metni içinde yer almaktadır.
Eleştiri
Kanunun bu maddesi özeline şu aşamada bir yorumumuz bulunmamaktadır. Aslında tartışmaya açılabilecek hususlar olduğunu düşünüyorum ama fazla hukuki bir tartışma olduğu için burada yer vermeyi uygun bulmuyorum.
Tanımlar
MADDE 2- (1) Bu Kanunun uygulanmasında;
a) Elektronik ticaret: Fiziki olarak karşı karşıya gelmeksizin, elektronik ortamda gerçekleştirilen çevrim içi iktisadi ve ticari her türlü faaliyeti,
b) Ticari iletişim: Alan adları ve elektronik posta adresi dışında, mesleki veya ticari faaliyet kapsamında kazanç sağlamaya yönelik olarak elektronik ticarete ilişkin her türlü iletişimi
c) Ticari elektronik ileti: Telefon, çağrı merkezleri, faks, otomatik arama makineleri, akıllı ses kaydedici sistemler, elektronik posta, kısa mesaj hizmeti gibi vasıtalar kullanılarak elektronik ortamda gerçekleştirilen ve ticari amaçlarla gönderilen veri, ses ve görüntü içerikli iletileri,
d) Hizmet sağlayıcı: Elektronik ticaret faaliyetinde bulunan gerçek ya da tüzel kişileri,
e) Aracı hizmet sağlayıcı: Başkalarına ait iktisadi ve ticari faaliyetlerin yapılmasına elektronik ticaret ortamını sağlayan gerçek ya da tüzel kişiler,
f) Bakanlık: Gümrük ve Ticaret Bakanlığını,
İfade eder.
Uygulama
6563 sayılı Kanun ile ilk kez “Elektronik Ticaret” tanımı yapıldığını görmekteyiz. Elektronik ticarete ilişkin en yakın tanım ilk olarak 4077 sayılı mülga Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve ilgili Kanun’un uygulamasına ilişkin çıkarılmış olan Mesafeli Sözleşmelere Dair Yönetmelik kapsamında karşımıza çıkmaktadır. 4077 sayılı mülga Kanun’da; “Mesafeli Sözleşmeler; yazılı, görsel, telefon ve elektronik ortamda veya diğer iletişim araçları kullanılarak ve tüketicilerle karşı karşıya gelmeksizin yapılan ve malın veya hizmetin tüketiciye anında veya sonradan teslimi veya ifası kararlaştırılan sözleşmeler” şeklinde tanımlanan elektronik ticaret işlemleri genel olarak tüketiciler ile yapılan işlemler olarak belirtilmiştir. 6563 sayılı Kanun ile kanun koyucunun elektronik ticarette tüketici ya da tüzel kişilik ayrımı yapmadığını, fiziki olarak karşı karşıya gelinmeksizin yapılan her türlü iktisadi ve ticari faaliyetin elektronik ticaret olarak sayılacağını belirtmiştir. Ticari iletişimin alan adları ve elektronik posta adresleri dışında, kazanç sağlamaya yönelik olarak yani pazarlama ve reklam amacıyla yapılan iletişim olduğu belirtilmektedir. Kanun koyucu ticari elektronik iletilerin hangi iletişim araçlarıyla yapılabileceğini tanımlamış olup, ticari elektronik iletilerin veri, ses ve görüntü içerikli olabileceği belirtilmektedir. Hizmet sağlayıcıları elektronik ticareti yapan gerçek ve tüzel kişiler olarak tanımlanmaktadır. Aracı hizmet sağlayıcılar ise hizmet sağlayıcıların elektronik ticaret faaliyetini yürütebilmesi için elektronik ticaret ortamını sağlayan gerçek ve tüzel kişiler olarak tanımlanmaktadır.
Eleştiri
İlgili madde kapsamında ticari iletişim tanımlanırken, ticari iletişimin alan adları ve elektronik posta adresi dışında gerçekleştirilebileceği belirtilmiştir. Ancak kanun koyucu daha sonra ticari elektronik iletiyi tanımlarken elektronik posta ifadesine yer vermektedir. Ticari iletişimin elektronik posta adresleri içinde yapılamayacağı belirtilmişken ticari elektronik iletinin elektronik posta adresleri kullanılarak yapılabileceğinin belirtilmesi tanımlar bölümünde çelişki yaratmaktadır. İkinci olarak aracı hizmet sağlayıcı tanımındaki ifadenin tam olarak hangi gerçek ve tüzel kişileri kapsadığı belirsiz kalmaktadır. Hizmet sağlayıcıların faaliyetlerini yürütmesine yardımcı olan yani elektronik ticaret faaliyetlerinin yürütülmesine alan sağlamanın yanı sıra yan hizmetler veren gerçek ve tüzel kişilerin de aracı hizmet sağlayıcı olarak tanımlanıp tanımlanmayacağı belirsizdir. Kanun’un komisyon raporlarına baktığımızda aracı hizmet sağlayıcı olarak sadece Pazar yeri iş modelinin düşünüldüğü görülmektedir. Daha sonra çıkacak yönetmelikte bu hususun netleştirileceğini düşünüyoruz.
Bilgi verme yükümlülüğü
MADDE 3– (1) Hizmet sağlayıcı, elektronik iletişim araçlarıyla bir sözleşmenin yapılmasından önce;
a) Alıcıların kolayca ulaşabileceği şekilde ve güncel olarak tanıtıcı bilgilerini,
b) Sözleşmen in kurulabilmesi için izlenecek teknik adımlara ilişkin bilgileri,
c) Sözleşme metninin sözleşmenin kurulmasından sonra, hizmet sağlayıcı tarafından saklanıp saklanmayacağını ile bu sözleşmeye alıcının daha sonra erişiminin mümkün olup olmayacağı ve bu erişimin ne kadar süreyle sağlanacağına ilişkin bilgileri
d) Veri girişindeki hataların açık ve anlaşılır bir şekilde belirlenmesine ve düzeltilmesine ilişkin teknik araçlara ilişkin bilgileri,
e) Uygulanan gizlilik kuralları ve varsa alternatif uyuşmazlık çözüm mekanizmalarına ilişkin bilgileri,
sunar.
(2) Hizmet Sağlayıcı, varsa mensubu olduğu meslek odası ile meslekle ilgili davranış kurallarını ve bunlara elektronik olarak ne şekilde ulaşılabileceğini belirtir.
(3) Tarafların tüketici olmadığı hallerde taraflar, birinci ve ikinci fıkralardaki düzenlemelerin aksini kararlaştırabilirler.
(4) Hizmet sağlayıcı, sözleşme hükümlerinin ve genel işlem şartlarının alıcı tarafından saklanmasına imkan sağlar.
(5) Birinci ve ikinci fıkralar, münhasıran elektronik posta yoluyla veya benzeri bireysel iletişim araçlarıyla yapılan sözleşmelere uygulanmaz.
Uygulama
Doğrudan E-Ticaret yapan kişi ya da kurum olarak tanımlanan Hizmet Sağlayıcıların, ticaret ortamında hangi bilgileri baştan vermesi gerektiği hükme bağlanmıştır.
Eleştiri
Kanun koyucunun 3.madde kapsamında ilk fıkrada belirlediği hemen hemen tüm bilgi verme yükümlülükleri zaten Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği kapsamında da bilhassa B2C olarak çalışan E-Ticaret şirketlerinin uyması gereken şeylerdi. Bu bilgiler mevcut elektronik ticaret faaliyetleri sırasına ön bilgilendirme formu ve mesafeli satış sözleşmesi ile tüketicilere sunulmaktadır. İkinci fıkra kapsamında meslek odası mensubu hizmet sağlayıcıların bağlı olduğu mesleğe ilişkin davranış ve etik kuralları ile bağlı bulunduğu meslek odası hakkında bilgi vermesi beklenmektedir. Kanun koyucunun meslek odası mensubu hizmet sağlayıcılar olarak belirttiği gerçek ya da tüzel kişilerin hangi meslekleri kapsayabileceği anlaşılamamaktadır. Zira mevcut düzenlemeler kapsamında birçok meslek odası mensubu gerçek ya da tüzel kişinin faaliyetlerini elektronik ticaret şeklinde sürdürmesi kendi mevzuatları gereği pek mümkün değildir. Bu hususun Kanun’un yürütülmesi için çıkarılacak ikincil mevzuatla çözüme kavuşturulacağı kanaatindeyiz. Yine veri girişi hatalarının belirlenmesine ve düzeltilmesine ilişkin getirilen düzenleme içeriğinde de elektronik ticaret yoluyla yapılan sözleşmelerdeki veri girişi hatalarından mı bahsedildiği yoksa hizmet sağlayıcıların sunduğu verilerin yanlış olması halinde tüketicilerin bu verilerdeki yanlışlığı belirlemesi ve düzeltilmesini hizmet sağlayıcıdan talep etmesinin mi amaçlandığı açık ve net olarak anlaşılamamaktadır.
Sipariş
MADDE 4– (1) Elektronik iletişim araçlarıyla verilen siparişlerde aşağıdaki esaslar geçerlidir;
a) Hizmet sağlayıcı, siparişin onaylanması aşamasında ve ödeme bilgilerinin girilmesinden önce, ödeyeceği toplam bedel de dahil olmak üzere, sözleşmenin şartlarının alıcı tarafından açıkça görülmesini sağlar,
b) Hizmet sağlayıcı, alıcının siparişini aldığını gecikmeksizin elektronik iletişim araçlarıyla teyit eder.
c) Sipariş ve siparişin alındığının teyidi, tarafların söz konusu beyanlara erişiminin mümkün olduğu anda gerçekleşmiş sayılır.
(2) Hizmet sağlayıcı, sipariş verilmeden önce alıcıya, veri girişi hatalarını belirleyebilmesi ve düzeltebilmesi için uygun, etkili ve erişilebilir teknik araçları sunar.
(3) Tarafların tüketici olmadığı hallerde taraflar, birinci ve ikinci fıkralardaki düzenlemelerin aksini kararlaştırabilirler.
(4) Birinci fıkranın (a) ve (b) bentleri ile ikinci fıkra, münhasıran elektronik posta yoluyla veya benzeri bireysel iletişim araçlarıyla yapılan sözleşmelere uygulanmaz.
Uygulama
Kanun koyucu 4. madde kapsamında elektronik ticaret faaliyetinin sipariş aşamasını düzenlemektedir. İlgili madde ile hizmet sağlayıcılar siparişin onaylanması ve ödeme bilgilerinin girilmesinden hemen önce tüketicilere ödeyecekleri toplam bedel ile sözleşmedeki şartların açıkça tüketicilere gösterilmesi noktasında zorunlu tutulmaktadır. Hizmet sağlayıcıların siparişin tamamlanma aşamasından sonra Tüketicilere ödemenin alındığı ve siparişin kabul edildiğine ilişkin elektronik iletişim araçlarıyla teyit vermesi gerekecektir. Yine Kanun’un 3.maddesinde belirtildiği gibi sipariş aşamasında da bir veri girişi hatası yaşandığında bu veri girişi hatasının tespit edilmesi ve düzeltilmesine ilişkin uygun, etkili ve erişilebilir teknik araçların Tüketicilere sunulması gerekecektir. Sipariş aşamasına ilişkin belirlenen bu yükümlülükler tarafların her ikisinin de tacir olduğu elektronik ticaret faaliyetlerinde taraflarca serbestçe belirlenebilecektir. İlgili maddenin son fıkrasında yalnız elektronik posta yoluyla veya bireysel iletişim araçlarıyla gerçekleşecek kabul ve icap aşamasının söz konusu olması halinde Alıcılara, ödeyecekleri toplam bedelin, sözleşmenin şartlarının ve veri girişi hatalarının nasıl belirleneceği ve düzeltileceğine ilişkin bilgilerin iletilmesinin gerekmediği belirtilmiştir.
Eleştiri
Kanun koyucu 3.madde içeriğinde belirttiği “Elektronik İletişim Araçları” teriminin hangi iletişim araçlarını kapsadığı Kanun’un tanımlar bölümünde açıklanmamaktadır. İlgili madde içeriğinin daha anlaşılabilir olması adına Kanun’un tanımlar bölümünde elektronik ticaret sözleşmelerinin kurulabileceği iletişim araçlarının açık ve anlaşılır bir şekilde belirlenmesi daha doğru olacaktır. Bunun dışında sipariş aşaması tamamlandıktan sonra Hizmet Sağlayıcı tarafından gecikmeksizin, sipariş teyidi verilmesi gerektiği belirtilmektedir. Genel olarak Hizmet Sağlayıcılar elektronik ticaret işlemlerinde sipariş tamamlandıktan sonra e-posta ya da kısa mesaj yoluyla sipariş teyidini tüketicilere göndermektedir. Madde metninde geçen “gecikmeksizin” ifadesi yoruma açık bir ifade olarak yer almaktadır. Örneğin; Sipariş aşamasından hemen sonra ya da siparişin tamamlanmasından bir gün sonra ilgili sipariş teyidinin gönderilmesi halinde Kanun koyucunun belirlediği “gecikmeksizin” kuralına uyulmuş olup olmayacağı konusunda açık bir hüküm bulunmamaktadır. Ayrıca yine 4. Fıkrada yer alan “Münhasıran elektronik posta yoluyla veya benzeri iletişim araçlarıyla yapılan sözleşmelerin istisna tutulması da çok anlaşılır değildir. Burada kastedilenin bireysel olarak gönderilen e-postaları ya da bireysel telefon araması gibi bir yolla ticaret yapılması olduğu şeklinde anlaşılabilir. Bu hususun yönetmelikte açıklığa kavuşturulacağını umuyoruz.
Ticari iletişime ilişkin esaslar
MADDE 5– (1) Ticari iletişimde:
a) Ticari iletişimin ve bu iletişimin adına yapıldığı gerçek ya da tüzel kişinin açıkça belirlenebilir olmasını sağlayan bilgiler sunulmalıdır
b) İndirim ve hediye gibi promosyonlar ile promosyon amaçlı yarışma veya oyunların bu niteliği açıkça belirlenebilmeli, bunlara katılımın ve bunlardan faydalanmanın şartlarına kolayca ulaşılabilmeli ve bu şartlar açık ve şüpheye yer bırakmayacak şekilde anlaşılır olmalıdır.
Uygulama
Kanun koyucu 5.madde ile ticari amaçla gönderilecek reklam ve pazarlama gönderilerinin tarafının açıkça belirlenebilir olmasını zorunlu tutmaktadır. Gönderilecek ticari elektronik iletinin kim tarafından ne amaçla gönderildiğinin açık ve anlaşılır şekilde belirtilmesi ile karşı tarafın ileti alımına ilişkin aşağıdaki maddelerle düzenlenmiş haklarını kime karşı ileri sürebileceğini açık bir şekilde bilmesi amaçlanmıştır. İlgili düzenleme ile artık kimden ve nereden iletildiği belirsiz olan reklam ve pazarlama elektronik postaları ve SMS’ler son bulacaktır. Yine ticari kazanç sağlamaya yönelik olarak indirim, hediye, promosyon, yarışma ve oyunlarının içeriğinin yarışma ve oyun kurallarının verilecek hediyelerin niteliklerinin alıcı tarafından kolayca anlaşılabilecek formatta iletinin içeriğinde yer alması gerekmektedir. Örnek olarak; “Bu SMS’i 10 kişiyle paylaş 20 TL indirim kazan” şeklinde gönderilen ticari elektronik iletiler son bulacak ve ticari elektronik ileti gönderecek olan taraf, Alıcıya ilgili kampanyanın kullanım şartları ve süre sınırlamalarıyla ilgili tüm bilgileri aynı ticari elektronik ileti içinde göndermekle yükümlü olacaktır.
Eleştiri
Daha sonraki maddelerde de değineceğiniz üzere alıcıya ileti içeriğinde verilmesi zorunlu tutulan bu bilgilerin özellikle SMS iletilerinde nasıl konumlandırılacağı tartışmalıdır. Aşağıda da değineceğimi üzere bu kanun kapsamında verilmesi gereken tüm bu bilgilerin 160 karakterlik bir SMS alanında bulunması, ileti amacı olan tanıtım faaliyetinin çok sınırlı olarak yapılmasına neden olabilecektir.
Ticari elektronik ileti gönderme şartı
MADDE 6– (1) Ticari elektronik iletiler, alıcılara ancak önceden onayları alınmak kaydıyla gönderilebilir. Bu onay, yazılı olarak veya her türlü elektronik iletişim araçlarıyla alınabilir. Kendisiyle iletişime geçilmesi amacıyla alıcının iletişim bilgilerini vermesi halinde, temin edilen mal veya hizmetlere ilişkin değişiklik, kullanım ve bakıma yönelik ticari elektronik iletiler için ayrıca onay alınmaz.
(2) Esnaf ve tacirlere önceden onay alınmaksızın ticari elektronik iletiler gönderilebilir.
Uygulama
Kanun koyucu 6.madde ile Avrupa Birliği düzenlemelerine uygun olarak ticari elektronik ileti göndermek isteyen gerçek ve tüzel kişilerin bu iletileri göndermeden, gönderinin tarafı olacak alıcıdan yazılı veya her türlü elektronik iletişim araçlarıyla onay alması gerektiğini belirtmektedir. Yani uygulamada Opt-in olarak belirlenen önceden onay alınmış data sistemi ülkemizde uygulanmaya başlanacaktır. Kanun’un yürürlüğe girmesiyle birlikte artık ticari elektronik iletiyi almayı kabul etmemiş kişilere pazarlama ve tanıtım faaliyetleri amacıyla ticari elektronik ileti gönderilemeyecektir. Alıcının temin ettiği belirli bir ürüne veya hizmete ilişkin kullanım bakım değişiklik amacı ile gönderilen ve tanıtım amacı taşımayan ticari elektronik iletiler için ayrıca tekrar onay alınması şartı aranmayacaktır. Bunun yanında Esnaf ve tacirlere ise önceden onay almaksızın reklam ve pazarlama metinleri gönderilebilecektir.
Eleştiri
İlgili madde içeriğinde alıcılardan elektronik ticari ileti gönderimi için alınacak onayların her türlü elektronik iletişim araçlarıyla alınabileceği belirtilmektedir. Bu kapsamda tanımlar bölümünde açık ve anlaşılır bir şekilde elektronik iletişim araçları belirlenmediği için kişilerden alınacak onayların SMS, elektronik posta ve hatta sosyal medya hesapları üzerinden temin edilmesi mümkün gözükmektedir. Ayrıca uygulamada sorun olabilecek bir diğer konu ise onayın nasıl alınacağıdır. Yani web siteme, ticari elektronik ileti gönderilmesini kabul ediyorum şeklinde bir açıklamanın olduğu bir check box koyup bunu tıklatmam yeterli olacak mıdır? Yoksa Double opt-in gibi ikinci bir doğrulama adımı aranacak mıdır? Bunun gibi alternatif onay yollarını çoğaltmak oldukça mümkündür. Yönetmelikte opt in siteminin çerçevesinin biraz daha detaylı tanımlanmasında büyük fayda görüyorum. Aksi halde denetimler esnasında çok ciddi sorunlar yaşanması mümkündür. İlgili madde kapsamındaki bir diğer önemli nokta ise esnaf ve tacirlerin elektronik ileti almayı reddedemeyecek olmasıdır. Ancak bir elektronik posta adresi sahibi alıcının esnaf ya da tacir olup olmadığının tespit edilebilmesi oldukça güçtür. Özellikle küçük ölçekli işletmelerin şahıs e-postaları üzerinden işlem yapmaları sebebi ile bu hesaplara gönderilecek iletiler için onay alınıp alınmayacağı açık değildir. Gönderilecek elektronik iletilerde alıcının esnaf ya da tacir olup olmadığının ne şekilde belirlenebileceğine ilişkin olarak da ikincil bir düzenleme yapılması gerekebileceği kanaatindeyiz. Uygulamada çok sorulan bir konu da onay alındığının nasıl ispat edileceğidir. Bilindiği üzere elektronik ortamda alınan onayların olası bir denetim sırasında gelen memur ya da müfettişe kabul ettirilmesi de oldukça zorlayıcı bir durum olabilir. Gelen kişinin elektronik ortamlara ve bu teknik konulara hakimiyeti yoksa sorun çıkma ihtimali yüksek.
Ticari elektronik iletinin içeriği
MADDE 7- (1) Ticari elektronik iletinin içeriği, alıcıdan alınan onaya uygun olmalıdır.
(2) İletide, hizmet sağlayıcının tanınmasını sağlayan bilgiler ile haberleşmenin türüne bağlı olarak telefon numarası, faks numarası, kısa mesaj numarası ve elektronik posta adresi gibi erişilebilir durumdaki iletişim bilgileri yer alır.
(3) İletide, haberleşmenin türüne bağlı olarak, iletinin konusu, amacı ve başkası adına yapılması hâlinde kimin adına yapıldığına ilişkin bilgilere de yer verilir.
Uygulama
Kanun Koyucu 7.madde ile hangi kurumdan ne amaçla geldiği belirlenemeyen iletilerin düzenlenerek bu iletiler nedeniyle özellikle e-posta hesaplarında ve mobil telefonlarda oluşan bilgi kirliliğinin önlenmesini amaçlamıştır.
Hükmün ilk fıkrası ile Hizmet Sağlayıcıların ancak Alıcılardan alınan onaya uygun içerikli iletiler gönderebileceği düzenlenmiştir. Diğer bir ifade ile Alıcılardan kim tarafından ve hangi ürün veya hizmet için ileti gönderme onayı alınmış ise yalnızca o kapsamda ileti gönderilebilecektir.
Kanun maddesinin ikinci fıkrası ile gönderilecek iletinin içeriğinde hizmet sağlayıcısına ilişkin tanıtıcı ve iletişim sağlayıcı bilgilerin bulunması zorunlu hale getirilmiştir. Fıkrada sayılan faks, telefon numarası ve e-posta gibi iletişim bilgilerin tamamının ileti içeriğinde bulunması zorunlu olmayıp, iletinin içeriğine göre Hizmet Sağlayıcının tanıtım ve iletişim bilgilerinin yeterli düzeyde ve anlaşılır şekilde iletilerde yer alması yeterlidir.
Üçüncü fıkrada ise iletiye ilişkin konunun ve amacın belirtilmesi ve bunun yanında iletinin başka bir kişi adına yapılması halinde bu gerçek veya tüzel kişiye ait tanıtıcı bilgilerin de iletide yer alması düzenlenmiştir.
Eleştiri
İlgili madde kapsamında uygulamada ortaya çıkabilecek en önemli sorunun SMS iletileri kullanılarak yapılan işlemlerde yaşanacağını düşünüyoruz. 160 karakter içerisine sığdırılması gereken tanıtım faaliyetinin yanında 7. Madde’ de zorunlu kılınan Hizmet Sağlayıcıya ilişkin bilgilerin ve iletişim numarasının da bu içerikte yer alması gerektiği düşünüldüğünde 1 adet SMS’e tüm bu içeriğin sığdırılmasının teknik olarak ciddi problemler yaratacağı aşikardır. SMS ile ilgili sorun bu kadarla kalmıyor. 8. Maddeyi de ayrıca incelememiz gerekli.
Alıcının ticari elektronik iletiyi reddetme hakkı
MADDE 8- (1) Alıcılar diledikleri zaman, hiçbir gerekçe belirtmeksizin ticari elektronik iletileri almayı reddedebilir.
(2) Hizmet sağlayıcı ret bildiriminin, elektronik iletişim araçlarıyla kolay ve ücretsiz olarak iletilmesini sağlamakla ve gönderdiği iletide buna ilişkin gerekli bilgileri sunmakla yükümlüdür.
(3) Talebin ulaşmasını müteakip hizmet sağlayıcı üç iş günü içinde alıcıya elektronik ileti göndermeyi durdurur.
Uygulama
8. madde ile Alıcıların giriş onayı verdikleri ileti sisteminden hiçbir koşula bağlı olmadan ve istedikleri zaman çıkma hakları düzenlenmektedir. Bu noktada Hizmet Sağlayıcının gönderdiği her iletide çıkış işlemlerinin yapılmasını sağlayacak sistemin kolay ve ücretsiz olarak Alıcıya sağlanması 2. fıkra ile zorunlu hale getirilmiştir. Belirtmek gerekir ki maddede “Tüketici” yerine “Alıcı” teriminin kullanılması sebebi ile ilgili hükümlerin Esnaf ve Tacirleri de kapsadığı kabul edilmelidir. Yani onay almadan Esnaf ve tacire ticari elektronik ileti göndersek bile, gönderdiğimiz iletide bir daha ileti almayı reddetme hakkını da vermek durumundayız.
Kanun koyucu Alıcının sistem çıkışı bildirimi ile ilgili bir şekil şartı getirmediği için bu bildirim yazılı veya elektronik ortamdaki araçlarla (SMS, Telefon vb.) yapılabilecektir. Uygulamada e-posta iletilerinde ileti içeriğine bir çıkış linki (unsubscription) koyarak bu yükümlülüğün yerine getirilmesi mümkün olacaktır. Ancak SMS iletilerinde akıllı telefonlar haricindeki cihazlarda link kullanımının mümkün olmamasından dolayı sistemden çıkışı sağlayacak bir telefon numarasının veya e-posta adresinin iletide yer alması gerekecektir. Bu telefon numarasını arayacak ya da e-posta gönderimi yapacak Alıcının bir bedel ödemeden sistemden çıkışı sağlanmalıdır. Bu çıkış bildiriminin Hizmet Sağlayıcıya ulaşması ile Alıcıya ileti gönderilmesi 3 iş günü içerisinde durdurulacaktır.
Eleştiri
7.maddede de belirttiğimiz gibi SMS iletilerinde tüm bu bilgilerin 160 karaktere sığdırılması problem yaratacak olup Hizmet Sağlayıcılar 2 SMS iletisi göndermek durumunda kalabilecektir. Yukarıdan beri yazdığımız eleştiriler topluca değerlendirildiğinde bilhassa sınırlı bir karakter kullanımı olması nedeniyle SMS pazarlama yolu ciddi bir tehlike ile karşı karşıyadır. Şirketler artık maliyetli olacağı yani bir SMS gönderirken belki 2 SMS göndermek zorunda kalacağı için bu yolu tercih etmeyebilirler.
Aracı hizmet sağlayıcıların yükümlülükleri
MADDE 9- (1) Aracı hizmet sağlayıcılar, hizmet sundukları elektronik ortamı kullanan gerçek ve tüzel kişiler tarafından sağlanan içerikleri kontrol etmek, bu içerik ve içeriğe konu mal veya hizmetle ilgili hukuka aykırı bir faaliyetin ya da durumun söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir.
(2) Bu Kanunun 3, 4, 5, 6, 7 ve 8 inci maddelerinde düzenlenen yükümlülüklerin aracı hizmet sağlayıcılarına uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.
Uygulama
Madde 9 ile Aracı hizmet sağlayıcıların ileti içerikleri kapsamında yükümlülükleri önemli oranda kısıtlanmıştır. Böylece içeriklerin kontrolünü sağlamak ve hukuka aykırı bir işleme konu olup olmadığını araştırmak sorumluluğu yalnızca hizmet sağlayıcılar ile sınırlı olacaktır.
Maddenin 2. Fıkrası ise öncesinde incelediğimiz 3, 4, 5, 6, ,7 ve 8. Maddelerde belirtilen yükümlülüklerin yalnızca Hizmet Sağlayıcıları ilgilendirdiğini, aracı hizmet sağlayıcıların yükümlülüklerinin ise çıkarılacak yönetmelik ile düzenleneceğini belirtmektedir.
Eleştiri
Kanun Tasarısı Meclis’e geldiği anda Aracı Hizmet Sağlayıcı diye bir tanım metinde yer almıyordu. Bu tanım Komisyon Çalışmaları sırasında ortaya çıktı ve büyük ihtimalle Kanun’un sistematiğini çok fazla bozmamak adına Aracı Hizmet Sağlayıcıların sorumluluklarını doğrudan Kanun metnine işlemeyi tercih etmediler. Aksi halde Aracılar ile Hizmet Sağlayıcıların işin doğası gereği farklı yükümlülükleri olacağından Kanun’un çok daha fazla madde içermesi gerekebilecekti. Aracı Hizmet Sağlayıcıların yükümlülüklerini ve umarız kimlerin kastedildiğini çıkacak yönetmelikle görebileceğiz.
Kişisel verilerin korunması
MADDE 10- (1) Hizmet sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcı:
a) Bu Kanun çerçevesinde yapmış olduğu işlemler nedeniyle elde ettiği kişisel verilerin saklanmasından ve güvenliğinden sorumludur.
b) Kişisel verileri ilgili kişinin onayı olmaksızın üçüncü kişilere iletemez ve başka amaçlarla kullanamaz.
Uygulama
Kanunun 10. Maddesi Hizmet Sağlayıcı ve Aracı Hizmet Sağlayıcıların Alıcılardan elde ettiği kişisel verilerin saklanması ve korunmasından sorumlu olduğunu belirtmiştir. Bunun yanında elde edilmiş verilerin 3. Kişiler ile paylaşılması için Alıcıların onayı şartı getirilmiştir. Bu onayın Alıcı tarafından onaylanan ön bilgilendirme formu veya benzeri bir doküman içerisinde belirtilerek alınması mümkündür.
Eleştiri
İşbu kanunda belirtilen veri koruma yükümlülüğü mevcut olan mevzuat hükümleri ile hali hazırda sağlanmaktadır. Maddenin ikinci fıkrasında belirtilen kişisel verilerin “başka amaçlarla” kullanılamamasının hangi çerçevede yorumlanacağı Kanunda açık şekilde ifade edilmemiştir. Bu kapsamda “başka amaç” dan kastın hangi hizmetleri kapsayacağı tartışmalıdır. Örneğin gerçek veya tüzel kişinin elektronik hesaplarının kişiselleştirilmesi adına saklanan kişisel verilerin Hizmet Sağlayıcı’ nın iş ortakları ile paylaşılmasının hangi kapsamda değerlendirileceği tarafımıza göre tartışmalıdır. Aslında nelerin kişisel veri olduğu bile tartışmalı ama en azından Kişisel Veri Koruması tabirinin burada yer alması da sevindirici bir gelişmedir.
Bakanlık yetkisi
MADDE 11- (1) Bakanlık, bu Kanunun uygulanması ve elektronik ticaretin gelişimiyle ilgili her türlü tedbiri almaya ve denetimi yapmaya yetkilidir.
(2) Bakanlıkça görevlendirilen denetim elemanları, bu Kanun kapsamında Bakanlık yetkisine giren hususlarla ilgili olarak her türlü bilgi, belge ve defterleri istemeye, bunları incelemeye ve örneklerini almaya, ilgililerden yazılı ve sözlü bilgi almaya yetkili olup ilgililer istenilen bilgi, belge ve defterler ile elektronik kayıtlarını, bunların örneklerini noksansız ve gerçeğe uygun olarak vermek, yazılı ve sözlü bilgi taleplerini karşılamak ve her türlü yardım ve kolaylığı göstermekle yükümlüdür.
Uygulama
Bu Kanun kapsamında tüm denetimlerin yapılmasında Gümrük ve Ticaret Bakanlığı yetkili kılınmıştır.
Eleştiri
Maddenin ilk fıkrasında “Bakanlık, bu Kanunun uygulanması ve elektronik ticaretin gelişimiyle ilgili her türlü tedbiri almaya ve denetimi yapmaya yetkilidir.” Gibi bir ifade yer alması aslında ürkütücü. Bakanlık’a her türlü tedbiri almaya yetkili diye bir yetki vermek ucu oldukça açık bir yere götürür bizi. Çok olmayacak bir şey ama vurucu olsun diye bu örneği veriyorum. Bakanlık bu yetkiye dayanarak …….. adlı internet sitesi e-ticaretin gelişimi önünde bir engeldir deyip bu siteyi kapatmaya bile yetkilendirilmiş olabilir. Dediğim gibi bu olmayacak bir örnek ama yetkinin kapsamını anlatmak için iyi bir argüman. Elbette bakanlığın bu yetkisini keyfi kullanacağını düşünmüyorum. Ama artık E-Ticaret’in patronu oldular diyebiliriz.
Cezai hükümler
MADDE 12- (1) Bu Kanunun;
a) 3 üncü maddesindeki yükümlülüklere, 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendindeki yükümlülüklere, 6 ncı maddesinin birinci fıkrasına veya 7 nci maddesinin birinci fıkrasına aykırı hareket eden hizmet sağlayıcılara ve aracı hizmet sağlayıcılara bin Türk lirasından beş bin Türk lirasına kadar,
b) 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendindeki veya aynı maddenin ikinci fıkrasındaki, 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendindeki veya 7 nci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarındaki yükümlülüklere aykırı hareket eden hizmet sağlayıcılara ve aracı hizmet sağlayıcılara bin Türk lirasından on bin Türk lirasına kadar,
c) 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendindeki, 8 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarındaki yükümlülüklere aykırı hareket eden hizmet sağlayıcılara ve aracı hizmet sağlayıcılara iki bin Türk lirasından on beş bin Türk lirasına kadar,
ç) 11 inci maddesinin ikinci fıkrasına aykırı hareket edenlere iki bin Türk lirasından beş bin Türk lirasına kadar,
idari para cezası verilir.
(2) Bir defada birden fazla kimseye 6 ncı maddenin birinci fıkrasına aykırı olarak ileti gönderilmesi hâlinde, birinci fıkranın (a) bendinde öngörülen idari para cezası on katına kadar artırılarak uygulanır.
(3) Bu maddede öngörülen idari para cezalarını verme yetkisi Bakanlığa aittir. Bu yetki, merkezde Bakanlığın ilgili genel müdürlüğüne, taşrada ise Bakanlığın il müdürlüklerine devredilebilir.
Uygulama
12. maddede Kanun hükümlerine uyulmaması durumunda Bakanlık tarafından uygulanacak idari para cezaları düzenlenmiştir. İdari para cezaları hukuki tanımları gereği ilgili kamu idaresi tarafından kesilen ve adli para cezasının aksine ödenmediği takdirde hapis cezasına çevrilemeyen para cezası türüdür. Bunun yanında idari para cezasının kanun yoluna başvurulmadan önce ödenmesi durumunda ceza miktarının ¾ ‘ü tahsil edilecektir. Madde kapsamında uygulanacak idari para cezaları 1000 TL ile 50.000 TL arasında değişmektedir.
Eleştiri
Bu çerçevede idari para cezasına konu fiilin tekrarı halinde uygulanacak idari para cezası miktarı ve koşulları maddede belirtilmemiştir. Ancak Kanunun 6. Maddesine (onay –opt-in maddesi) aykırılık durumunda ve bu aykırılığın bir defada birden fazla kişiye ileti gönderilerek yapılması halinde idari para cezasının 10 katına kadar arttırılacağı belirtilmiştir. Uygulamada ileti gönderiminin işin doğası gereği bir kerede toplu şekilde yapıldığı düşünülürse ileti onayının alınmaması halinde uygulanacak standart idari para cezasının 10.000 TL ile 50.000 TL arasında bir bedel olacağı kabul edilmelidir.
Yönetmelikler
MADDE 13- (1) Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmelikler; Adalet Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ve Ekonomi Bakanlığı ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun görüşleri alınarak Bakanlık tarafından hazırlanır.
Uygulama
İşbu madde kapsamında Kanunun soru işareti yaratan noktaların açıklığa kavuşturulması ve madde 9.2’ de belirtilen Aracı Hizmet Sağlayıcıların yükümlülüklerinin belirlenmesi adına 2 farklı yönetmeliğin Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından çıkarılacağı görüşündeyiz.
Eleştiri
Kanun Maddesi kapsamında bir eleştirimiz bulunmamaktadır.
Değiştirilen mevzuat
MADDE 14- (1) 5/11/2008 tarihli ve 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun 50 nci maddesinin beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiş ve diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir.
“(5) İşletmeciler tarafından, sundukları hizmetlere ilişkin olarak abone ve kullanıcılarla, önceden izinleri alınmaksızın otomatik arama makineleri, fakslar, elektronik posta, kısa mesaj gibi elektronik haberleşme vasıtalarının kullanılması suretiyle pazarlama veya cinsel içerik iletimi gibi maksatlarla haberleşme yapılamaz. İşletmeciler, sundukları hizmetlere ilişkin olarak abone ve kullanıcılarıyla siyasi propaganda içerikli haberleşme yapamazlar.”
“(6) İşletmeciler tarafından, abone ve kullanıcıların iletişim bilgilerinin bir mal ya da hizmetin sağlanması sırasında, bu tür haberleşmenin yapılacağına dair bilgilendirilerek ve reddetme imkânı sağlanarak edinilmiş olması hâlinde, abone ve kullanıcılarla önceden izin alınmaksızın aynı veya benzer mal ya da hizmetlerle ilgili pazarlama, tanıtım, değişiklik ve bakım hizmetleri için haberleşme yapılabilir.
(7) Abone ve kullanıcılara, bu tür haberleşme yapılmasını reddetme ve verdikleri izni geri alma hakkı kolay ve ücretsiz bir şekilde sağlanır.”
Uygulama
14. madde kapsamında 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun ilgili hükümlerinin Elektronik Ticaret Kanunu ile uyumunun sağlanması amaçlanmıştır.
Eleştiri
Kanun Maddesi kapsamında bir eleştirimiz bulunmamaktadır.
Onay alınarak oluşturulan veri tabanları
GEÇİCİ MADDE 1- (1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce, ticari elektronik ileti gönderilmesi amacıyla onay alınarak oluşturulmuş olan veri tabanları hakkında 6 ncı maddenin birinci fıkrası uygulanmaz.
Uygulama
Geçici madde 1 ile Kanunun yürürlük tarihi olan 01.05.2015’ den önce onay alınarak oluşturulmuş olan veri tabanları için yürürlük tarihinden sonra sağlanacak hizmetler çerçevesinde işbu kanun ile getirilen onay sürecinin işletilmesine gerek olmadığı belirtilmiştir. Ancak bu konuda dikkat edilmesi gereken nokta öncesinde onay alınarak oluşturulan veri tabanlarının onay süreci (opt-in) dışında Kanunun getirmiş olduğu tüm yükümlülüklerden sorumlu olduğudur.
Eleştiri
Herkesin aklında soru aslında aynı. Benim elimde uzun süredir gönderim yaptığım data var ama bunu izinli olarak kabul edecek miyim? Eğer bir şekilde, data sahibinin onayı ile bu data size verilmişse bunu izinli kabul edeceğiz. Ama piyasadan toplanan spam nitelikli datalar ise bunların izinli olduğu kabul edilemez. Olası bir denetim sırasında eldeki datanın izninin ne şekilde alındığını açıklamak gerekecek.
MADDE 15- (1) Bu Kanun 1/5/2015 tarihinde yürürlüğe girer.
6563 Sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’ un tüm hükümleri 1 Mayıs 2015 tarihinde yürürlüğe girecektir. Bu tarihe kadar Kanunda düzenlenmiş tüm faaliyetler hali hazırda yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre yapılmaya devam edecektir. Diğer bir ifade ile işbu kanun ile getirilen yükümlülükler 1 Mayıs 2015 tarihinden sonra hüküm ifade etmeye başlayacaktır.
Yürütme
MADDE 16- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.