Mor İnek

Bu yazıyı yazmayı bir süredir düşünüyordum. Aslında E-Ticaretle, internet hukukuyla ilgili bir konu değil. Bu blogda konu dışında pek yazı yazmadım ama bunun önemli olduğunu düşünüyorum. Özellikle bu yıl büromuza çok fazla staj başvurusu geldi. Günde ortalama 3 tane başvuru geldiğini rahatlıkla söyleyebilirim. Bu başvuruların da herhangi bir stajyer arayışımız olmadığı dönemlerde geldiğinin de altını çizeyim. Aslında yazmak istediğim özetle şu; “Nasıl fark yaratıp dikkat çekersiniz?” Evet bu önemli bir soru. Bir düşünsenize onlarca özgeçmiş alan bir posta kutusunda- ki aynı posta kutusuna her gün yüzlerce başka e-posta geldiğini de düşünün- nasıl dikkat çekeceksiniz? Okumaya devam et “Mor İnek”

E-Ticarette Güven Damgası Düzenlemesinin Getirdikleri

Bir süredir konuşulan Güven Damgası uygulaması 06 Haziran 2017 Tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “Elektronik Ticarette Güven Damgası Hakkında Tebliğ” (“Tebliğ”) ile yürürlüğe girmiş oldu. Öncelikle herkesin aklındaki bir soru işaretini giderelim. Güven Damgası almak zorunlu değil. İsteyen E-Ticaret şirketleri Tebliğ’deki şartları sağlamak koşuluyla güven damgası almak için başvurabilecek.

Güven damgası, Tebliğ’de belirtilen şartları sağlayan e-ticaret şirketlerine verilecek ve şirketin internet sitesinde uygun gördüğü alanlara koyabileceği bir işaret olarak tanımlanıyor. Bu damganın yer aldığı e-ticaret sitelerinin güvenli (!!!!) olduğunu varsayabileceğiz. Yazımın devamında güvenli olup olmadığı konusunda görüşlerime yer vereceğim.

Okumaya devam et “E-Ticarette Güven Damgası Düzenlemesinin Getirdikleri”

Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun Şirketler Açısından Getirdiği Yenilikler

Bilindiği üzere Türk Ticaret Kanunu (“Kanun”)kısa bir zaman evvel tamamen yenilendi. Kanunun yasalaşma sürecinde ve yasalaşması sonrası üzerinde oldukça fazla konuşuldu, tartışıldı. Kanun’un kabulünden kısa bir süre geçmiş olmasına karşın bir çok kez üzerinde değişiklikler yapıldı. Böylesine bir temel kanunun uygulamasının yerleşmesi için ciddi bir süre gerekirken, fazlaca değişiklik yapılıyor olması da uygulamada ciddi sıkıntıları da beraberinde getirdi. Bu yazımda genel olarak ve fazlaca hukuki detaya girmeden, uygulamaya giren yeni ve önemli hususları ele alacağız.

1956 yılından beri yürürlükte olan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (“eski kanun”) güncel ihtiyaçlara cevap vermekte yetersiz kalması sebebiyle 08.12.1999 tarihinde Adalet Bakanlığı bünyesinde akademisyenler, yüksek yargı mensupları, çeşitli kurum, kurul ve kuruluşların temsilcilerinden oluşan bir komisyon kurulmuş, beş yıl çalışan bu komisyon tarafından oluşturulan Tasarı Taslağı 24.02.2005 tarihinde kamuoyuna ve ilgili çevrelerin görüşüne sunulmuş ve gelen görüşler de nazara alınarak revize edilmek suretiyle 09.11.2005 tarihinde Kanun Tasarısı olarak Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmuştur. İncelenen ve rapora bağlanan Tasarı, daha sonra Adalet Komisyonunda 03.05.2007 tarihinde kabul edilmiş olup, 13.01.2011 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilmiş ve fakat 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (“Kanun”) yürürlüğe girmesi ancak 01.07.2012 yılında gerçekleşmiştir.  Bu kronolojik açıklamaya özellikle yer verdim ki temel bir kanun metninin yenilenmesinin ne denli vakit alan bir süreç olduğunu herkes görmüş olsun. Okumaya devam et “Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun Şirketler Açısından Getirdiği Yenilikler”

Girişimciye Sağlanan Devlet Teşviklerinin Hukuki İncelemesi

Uzun zamandır girişimcilerden devlet destekleri konusunda sorular alıyorum. Bilhassa Teknoloji Geliştirme Bölgeleri yani bilinen adıyla Teknoparklar hakkında yoğun bir merak var. Bu nedenle bu yazımızda hem Teknoparklar’ın hukuki açıdan ne anlama geldiğini hem de benzer diğer teşvikleri açıklamaya çalıştık. Bununla bağlantılı olduğunu düşündüğüm için yazının sonunda kısaca KOSGEB desteklerine de yer verdik. Elbette tüm detayları burada yazmak mümkün değil. Ama ilgili kişilerde genel bir bakış açısı oluşturacağını düşünüyorum.

Son yıllarda Türkiye’nin ekonomik kalkınma hedefi doğrultusunda uluslararası alanda rekabet gücünü artırmak üzere tüm dünyada giderek önemini artıran teknoloji ve ürün geliştirilmesine yönelik araştırma ve geliştirme çalışmaları ve melek yatırımcılık ile paralel olarak birçok düzenleme hayata geçirilmiştir. Okumaya devam et “Girişimciye Sağlanan Devlet Teşviklerinin Hukuki İncelemesi”

Yatırım Alma Aşamasının Temel Hukuki Süreçleri

Tüm girişimcilerin nihai amaçlarının şirketlerine bir yatırımcı bulabilmek olduğu düşünülürse Yatırımcı ile olan ilişkiler, imzalanacak sözleşmeler ve diğer süreçlerin büyük önem arz edeceği aşikar. Bu yazıda genel hatlarıyla bu sürece değineceğiz. Burada yazdıklarımız elbette sadece yol gösterici mahiyette olup çok temel bazı bilgileri içeriyor. Yatırım süreçlerinde mutlaka profesyonel hukuki destek alınması çok önemlidir. Aksi halde her şeyin çok iyi gittiğini düşünürken bir anda tüm hissenizi kaybetmeniz işten bile değildir. Bu yazı ile en azından Yatırım süreçlerinin ne şekilde yürüdüğünü adım adım görme imkanı olacağını düşünüyorum.

İlk Aşama: Sözlü Görüşmeler

Yatırımcı ile kurucular arasındaki ilk temas, genellikle doğrudan yatırımcının veya taraflardan biri adına hareket eden bir kişi/şirketin arabuluculuğu ile yapılan ön görüşmeler ile sağlanır. Bu aşama, özellikle kurucuların en çok dikkat etmeleri gereken husus, bu aşamada kendilerini çok fazla bağlayıcı beyan ve taahhütte bulunmayarak, bunları bir sonraki aşama olan Term Sheet’e bırakmalarıdır. Böylelikle, genellikle profesyonel yardım alınmayan bu süreçte, kendilerini zor durumda bırakabilecek sözler vermiş olmaktan kaçınabilirler. Okumaya devam et “Yatırım Alma Aşamasının Temel Hukuki Süreçleri”

Melek Yatırımcılık Yönetmeliği

Başlıkta Melek Yatırımcılık Yönetmeliği olarak yazdığım Yönetmeliğin orijinal Adı ” Bireysel Katılım Sermayesi Yönetmeliği” dir. Bu yönetmelik henüz taslak aşamasında. Yakın zamana kadar kamuoyundan görüşler toplandı ve kısa süre içinde nihai halini alması beklenmektedir. Bu yazımda Mevcut Taslak üzerindeki eleştirilerimi kaleme aldım. Aşağıda taslağın her maddesi yer almamakta olup sadece yorumda bulunduğum maddeler yer almaktadır. Tam metne buradan ulaşabilirsiniz.  Aşağıda okuyacağınız görüşler ilgili kurumlarla da paylaşılmıştır. Okumaya devam et “Melek Yatırımcılık Yönetmeliği”

E-Ticaret Ekseninde Temel Tüketici Hukuku Kavramları

Bu yazımda Tüketici Kanunu ve ilgili yönetmelikler kapsamında belirtilen bazı temel teknik kavramlara değineceğim. Bu yazımla birlikte e-ticaret siteleri açısından tüketici hukuku kısmını da sona erdirmeyi planlıyorum. Elbette gelecek yorumlar ya da sorular olursa bu konuya tekrar değiniriz.

a)      Cayma Hakkı                                    : Tüketici Kanunu ve Mesafeli Sözleşmelere Dair Yönetmelik’te detayları düzenlenmiştir.  Adından da anlaşıldığı üzere tüketicinin aldığı mal ya da hizmetten vazgeçmesini sağlayan bir haktır. Malın tesliminden ya da hizmetler söz konusu olduğunda mesafeli satış sözleşmesinin onayı tarihinden itibaren 7 gün içinde tüketici hiçbir gerekçe göstermeden malı ya da hizmeti iade ederek ödemiş olduğu bedeli satıcıdan geri isteme hakkına sahiptir. Burada malın sorunlu (bozuk vs.)  olup olması önemli değildir. Mal ya da hizmette hiçbir kusur olmasa bile bu süre içinde iade etme hakkı tüketicilerin doğal ve kanuni bir hakkıdır. Satıcı’ya, yani site işletmecisine süresi içinde böyle bir talep gelirse talep tarihinden itibaren 10 gün içinde tüketicinin ödediği parayı iade etmek ve en geç 20 gün içinde tüm masrafları satıcıya (yani site işletmecisine) ait olmak üzere ürünü iade almakla yükümlüdür.  Bu hak hiçbir şekilde tüketicinin elinden alınamaz. Mesafeli Satış Sözleşmesine bu hakkı sınırlayan kayıtlar konması durumunda otomatik olarak geçersiz kabul edilir. Bunun hiç mi istisnası yok? Elbette var. Yoksa bu hak da suistimale son derece açık olur. Birkaç örnekle bu hakkın sınırlarını çizelim; Okumaya devam et “E-Ticaret Ekseninde Temel Tüketici Hukuku Kavramları”

E-Ticaret Sitesi İşletmecisinin Tüketici Hukuku Karşısındaki Riskleri – Tüketicilerin Başvurabileceği Hukuki Yollar

Bu yazının,  gördüğünüz gibi iki farklı başlığı var. Tüketiciler açısından baktığımızda hangi hukuki imkanlara sahip olduklarını görebilecekler, diğer taraftan e-ticaret sitesi işletmecileri de tüketicilerden kaynaklı ne tür hukuki risklerle karşılaşabileceklerini anlamış olacaklar. Site İşletmecileri karşılaşabilecekleri hukuki riskleri ve bu risklere maruz kalmamak için uyması gereken hukuki hükümleri bilirse eminin hem tüketiciler açısından hem de site işletmecileri açısından her şey çok daha sorunsuz yürür.

Eminim ki bir çok e-ticaret sitesinin müşteri hizmetleri birimi kendilerinden alışveriş yapan tüketicilerden herhangi bir nedenle şöyle şikayetler ve bazen de gereğinden fazla serzenişler duymuşlardır; Okumaya devam et “E-Ticaret Sitesi İşletmecisinin Tüketici Hukuku Karşısındaki Riskleri – Tüketicilerin Başvurabileceği Hukuki Yollar”

Ön Bilgilendirme Formu ve Mesafeli Satış Sözleşmesi

Geçen hafta yazdığım “E-Ticaret Sitesinde Bulunması Gereken Hukuki Metinler” başlıklı yazımda genel olarak sitede bulundurulması gereken metinleri ele almıştım. Bu yazıdan sonra Ön Bilgilendirme Formu ve Mesafeli Satış Sözleşmesi konusunda bazı sorular geldi ve bu konu da önem arzeden bir konu olduğundan bu iki metin üzerinde biraz daha detaylı bilgi vermek istedim.

Bilindiği üzere Tüketici Hukuku’nun temel mevzuat metni “4077 Sayılı Tüketici’nin Korunması Hakkında Kanun”’dur (Bundan böyle kısaca “Tüketici Kanunu” olarak bahsedeceğim) Tüketici Kanunu hukuk sisteminin genelinde olduğu gibi genel çerçeveleri çizen hükümler içerir ve uygulamaya dönük hususların ne şekilde olması gerektiğini yönetmeliklerin düzenleme alanına bırakır. Okumaya devam et “Ön Bilgilendirme Formu ve Mesafeli Satış Sözleşmesi”

Bir E-Ticaret Projesine Başlarken Hukuki Açıdan Dikkat Edilmesi Gereken Temel Konular

Bir e-ticaret projesine başlarken hukuki açıdan atılacak çok önemli bir takım adımlar vardır. Bunlara dikkat edilmeksizin işe başlamanız halinde ileride, hiç beklemediğiniz bir anda büyük sürprizlerle karşılaşabilirsiniz. Bu yazıda sadece hukuki açıdan önem arzeden temel konulara değinilecektir. Yani burada yazılanlar dışında da projenin özellikleri gereği elbette başkaca hukuki gereksinimler de olabilir. Bunları da işin başında tespit etmek çok önemlidir. Örneğin; web sitenizde sağlık kuruluşlarının adını vererek bir hizmet sunmak niyetindeyseniz bunun reklam yasağı kapsamına girip girmediğini çok iyi tespit etmek gerekir. Yapılacak işe göre bu tür durumları önceden görüp bu konuda tedbir almak çok önemlidir.

Rahat anlaşılabilir olması açısından hukuki bir dil kullanmadan yazmaya çalışacağım. Burada yazdığım bilgilerin çok temel bilgiler olduğunu tekrar vurgulamak isterim. Sadece buradaki yazıyı okuyup ne yazık ki bir e-ticaret projesine hukuki açıdan sorunsuz olarak başlamak her zaman mümkün olmayacaktır. Okumaya devam et “Bir E-Ticaret Projesine Başlarken Hukuki Açıdan Dikkat Edilmesi Gereken Temel Konular”